26 Nisan 2012 Perşembe

ASK

Bu çağrı politik değil. Bu çağrı siyasi değil. Dini değil. Çok daha insancıl bir amaç için, duygu için. 


Aşk için.


Aşık olduğunu anlatman için. Aşık olduğunu kabul etmen için. Her şeyden önce, anlaman için. 




  Aşık olduğunu söyleme bana eğer ondan ayrı kalmadıysan hiç. Hayal ettiğin kafeye onsuz gidip oturmayı planladığın koltuğa boş boş bakakalmadıysan bana hiç masal anlatma. Birlikte kurduğun hayallerini onsuz yaşarken gözlerin onu aramıyorsa konuşma bile. 


  Sana dinlettiği şarkıyı durmadan dinlemiyorsan aşık olmamışsındır sen. Konuşmanın hiçbir şeye yaramayacağını bilmene rağmen konuşmaktan çekinme yine de. Bırak o vazgeçmiş olsun. Sen yine söyle ona içinden geçenleri. Tutamazsın zaten eğer aşıksan. Anlat sevgini en süslü cümlelerinle. Ne seni sevip sevmediğini bilirsin ne de başkasına karşı ne hissettiğini. Sadece onu nasıl sevdiğini bilirsin. Sev o zaman bildiğin gibi.


  Elinin 5 dakikada bir telefona gidip mesaj gelmiş mi diye bakmasına izin ver. Her anıyı hatırlamanla kalbine ok saplanmış gibi acımasını hisset. Bunun kızla, erkekle, ergenle alakası yok. Bunun seninle alakası var. Kimse bilmesin gerekiyorsa. Kimse inanmasın senin aşık olabileceğine. Sen içinde yaşa. 


  Gecenin 2sinde uyanıp tekrar uyuyamıyorsan zorlama kendini doğana karşı. İçiyorsan yak bir sigara oturup mutfağa ay ışığında. Üflediğin dumanından silüetini çıkarıp dokunmaya çalış. Korkma, izlemiyor seni kimse. Biliyorsun, değiştirmeyecek konuştukların. Sadece sana daha kolay sahip olmuş olacak ve daha çabuk vazgeçecek senden. Çünkü sen de biliyorsun; en güzel aşk zor olandır.


  Dünyanın en büyük kaybedeni sensin o anda. Her şeyini verirdin. Dünyayı tersine bile çevirirdin. Uğruna neler yapmazdın... Şimdi yok yanında. Olması için neler yaparsın değil mi? Yap o zaman ama bekleme dönmesini. İçini boşalt tüm varlığınla. Tutma kendini bir iki kelime yazmamak için. Yaptığın vapur yolculuğunda göz yaşlarını tutmaya çalışma. O vapura birlikte binmiştiniz...


  Nasıl sevdiğini söylemekten çekinme. Bırak yükselsin iyice. Bırak sana sahip olduğu için umursamasın söylediklerini artık. O, bu aşkı yaşamayacak diye sen de kısıtlama kendini. İçindeki duygu selini yaşa. Aynı şarkıyı günlerce dinle. Özle tüm kalbinle. Belki de başkasıyla mutlu şu anda. Önemi yok, sen sevmiştin onu. En çok da sen sevebiliyorsun. O bilmiyor olsa da sen hisset bunu.


  Dayanamayacağın noktaya gelene kadar bırakma peşini. Dolu dolu yaşa çok nadir yaşayacağın bu duyguyu. Doy buna. Sonu gelene kadar, o sana yeter diyene kadar, sen vazgeçene kadar... Vazgeçme.


  O güzel hayaller son bulduğunda, konuşmalarınız sona erdiğinde, artık sesini duyamadığında buna üzülsen de tebessüm oluşacak yüzünde. Bir şekilde, o, hala mutlu. Sevgi de bu değil mi? Sensiz olsa da mutlu olmasını dilemek belki de...
  
  Diğerlerinin ne dediği kimin umrunda? Erkek adam aşık olmaz, sevmez, ağlamaz, kalbi acımaz... Bir karşı cinsini sevemeyen bu dünyada, neyi sevebilir gerçekten? Korkma sen aşık olmaktan. Acısı da güzel bunun, tatlısı da.


  Her anının tadını çıkar, her anı doluca yaşa. Başlangıcının heyecanı da bir şeyler katacak sana, sonundaki göz yaşları da.


  Kulak ver bu çağrıya. Hiçbir şeyi içinde tutman gerekmiyor. 


 Bu kaosun içinde, toz bulutları ve karanlıkla kaplı bu gezegende bir gül ver sevdiğine. Sevsin, sevmesin meselesi değil. Bu güzelliği yaşat sadece. Görsünler neler yapabileceğini hem de "HİÇBİR" karşılık beklemeden. 


  Tüm bu toz bulutunda gözlerini ayırma ondan. Birileri kendine gel diyecek. Birileri gelip saçmalama diyecek. Omzuna dokunup seni silkeleyecek. Ayırma sen gözlerini onun olduğu yerden, o yerinden ayrılmış olsa da. 


  Dönüp her baktığında gözlerini görebilsin onu izleyen. Kimseye bir şey kanıtlamak zorunda değilsin. Sağında solunda duranlar bir gün gidecek hayatından ve sen hayatında yaşadıklarınla devam edeceksin. Bunu bir başkası için ziyan etme. 


  Her gece onunla uyu yatağında o yatakta olmasa da. 
  Her sabah günaydın de ona, o seni duymasa da.
  Sevdiğini söyle her fırsatta, karşılık almasan da.


  O an gelecektir aklına. Bittiğini anladığında her şey yavaşlar senin için. Zaman durur sanki. Kalbinde bir acı hissedersin. Gözlerin yere düşer. Dik omuzların salar kendini yer çekimine. Başını dik tutamazsın. Hayat maalesef ki devam edecektir bu acılar ve anılarla...


  Aşk böyledir, karşılık beklemeden yaşanan tatlı dikenleri olan ama solmayan bir gül. 


  Ellerin kanasa da bırakma o gülü elinden. Bir gün o gülü daha sıkı kavramış olmayı dileyeceksin yoksa...


  Kendini ağırdan satma seni sevsin diye. Kendini kısıtlama. 


 Sev. Sev ki, gerçek bir şeyler olsun hayatında şu yalan dünyada. 
 Bir kez olsun korkma. Ne der, nasıl tepki verir deme. Seviyorum de.


 Aşk böyledir çünkü. Bir akşam mesajına cevap gelmediğinde bittiğini anlarsın. O mesajına cevap almasan da yazmaktan vazgeçme. Sonuç alamayacağını bilsen de vazgeçme ki kalbinin atmak için bir sebebi olsun...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

uyan-uyandır